Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karlar İçinde Yürüyüş 2

Resim
Kışı sonunda getirdim galiba. Çoğu hava durumundan zevk alabilsem de neredeyse bir ay sadece gri bir gökyüzü vardı. Ve sorun sadece bu değil aynı zamanda inanılmaz puslu ve sisliydi de. Artık bunalıma girecektim sanırım. Birkaç gün güneşli ve ılığa yakın havadan sonra bu gece kar başladı. Sabah uyandığımda bir baktım her yer bembeyaz olmuş.  Öğleyin yürüyüşe çıkmak istedim. Sımsıkı, kat kat giyindim. Fakat bir süre yürüyünce fark ettim ki bulutlar dağılmış, güneş çıkmış, resmen bahar geri dönmüş gibiydi. Karlar bile eriyecek neredeyse. Bu kadar kalın giyinmiş olmama pişman olsam mı bilemedim. Fakat sonradan o pişmanlık tamamen gitti. Çünkü yürüyüşümden geri dönerken eldiven olmasına rağmen ellerim soğuktan acıdı. Bu kadar değişken ve garip bir hava. Ama işin güzel yanı hem karın hem de güneşin tadını çıkardım. Buyurunuz, bakınız... *** IG: @kayipfisilti Önceden çektiğim kar resimlerini görmek için: Ulu Kış  ve Karlar İçinde Yürüyüş Tüm fotoğraf arşivlerimi görmek için: Fotoğraf Arşivl

Çocukluğuma Dönüş

Resim
Öncelikle Landscape with a Fairy şarkısını açmanızı öneririm. Çocukluğumun bir şarkısı olsaydı -ya da çocukluk anılarıma dair diyeyim- kesinlikle bu şarkı olurdu çünkü. Önceden size çocukluk anılarımdan bahsetmiştim. Müstakil bir evde kocaman bahçesi içinde çocukluğumu nasıl geçirdiğimi yazmıştım. Okumak isterseniz: Çocukluk Anılarım ve Boncuk . İşte bu gönderimde anlattığım yerden bahsedeceğim size. Çocukluğumu geçirdiğim o evi, çokça özlemini duyduğum o dar sokağını, papatya bahçesini...  Şimdi bundan bir 20 sene öncesine gidelim. 4-5 yaşlarında bir Zeynep yukarıdaki sokakta arkadaşlarıyla seksek oynar, kedisiyle koşar ve binbir türlü yaramazlık peşinde koşardı. Şimdi size şöyle anlatayım. Evimizi görmeye gittiğimiz zaman tadilat vardı evin bahçesinde. Bu yüzden çok geniş bir şekilde güzelce çekemedim zaten. Babamın bu evi sattığı adam oturuyordu hala. Fakat evi çok değiştirmişler. Ev tam caddenin köşesindeydi bizim. Evin kapısı, yanında bulunan diğer evler gibi dar sokağa açılıyord

Yunan Mitolojisi 3: Prometheus ve Dünyanın İlk Canlıları

Resim
Yunan Mitolojisinin üçüncü kısmındayız. Yunan mitolojisine göre hiçbir şey olmadan önce Kaos'un varlığından bahsettik. Yani kaos hiçbir şeyin, boşluğun adıydı. Sonra yoktan var olan Gaia'yı anlattım, Gaia'nın kendi kendine hamile kalıp dünyaya şekil vermesinde yardımcı olması için çocuklarıyla başından geçenleri ve ardından tanrıların savaşından bahsettim. Savaştan sonra herkese verilen görev dağılımıyla dünya şekillenmişti ve sırada dünyanın ilk canlılarını yaratılması var. Önceki kısımları okumak için: Yunan Mitolojisi Prometheus ve Dünyanın İlk Canlıları Dünya yaratıldıktan ve tanrıların savaşları sonrasında Olimpos Dağı'nın altında uzanan topraklar ıssız kaldı. Sonunda Zeus yaratmak için zamanın geldiğini karar verdi. Canavarlar yoktu artık dünyada, huzur kaplıydı her yanı. Prometheus ve Epimetheus'u çağırdı (Hatırlatma, Titanlıların çocuğu olup savaş gidişatında taraf değiştirmişlerdi. Prometheus'un anlamı ileriyi düşünen ve Epimetheus'un anlamı sonrası

Dolores Claiborne - Stephen King | Kitap Önerisi

Resim
Kitabı bitirdiğimde içimden geçen duyguların sayısının sınırı yok. Sinir, şefkat, mutluluk, hüzün, acıma... Belki de adı henüz koyulmamış birçok duyguyu yaşamış olabilirim kitabı okuduğum sürece. Tabii bu da sonunda ağlamama neden oldu. Okuduğum ikinci Stephen King kitabı olsa da şaşmamak gerek, ilki Mahşer isimli kitaptı. Bu kitap beni oldukça etkiledi. Kitap sinirlerimi çok bozmuş olsa da iyi ki okudum dediğim bir kitaptı. Her zaman yaptığım gibi önce genel özelliklerinden bahsedeceğim kitabın. Dolores Claiborne, 1992 tarihinde Stephen King tarafından yazıılıp yayınlanmış bir psikolojik gerilim kitabı. İnkılap Yayınevinin sunduğu kitap 253 sayfa. İngilizceden Baysar Bayar çevirmiş. Arka kapağı: Kitap Little Tall isimli bir adada yaşayan Dolores Claiborne'u anlatıyor. Üç çocuklu, kocası tarafından sürekli aşağılanmaya ve şiddete maruz kalan, kıt kanaat yaşayan bir cadı (cadıları bu kitapta seveceğinize yemin edebilirim). Zengin bir kadın olan Vera Donovan'ın yardımcısı. Kitap

Nysa Antik Kenti

Resim
Size çocukluğumun Aydın'da nasıl geçtiğini anlatmıştım önceki gönderilerimden bir tanesinde (o gönderimi görmek isterseniz TIKK ) . O kadar bahsettikten sonra, yıllar sonra yani neredeyse 20 sene sonra Aydındaki o evimizi, mahallemizi görmek istedim. Acaba evimiz, etrafı aynı duruyor muydu? Bu yüzden Aydın'a gittik.  Evimizi ve mahallemizi gördükten sonra -bu konudan sonraki gönderilerimde bahsedeceğim- bu kadar geldik Aydın'a gezelim dedik. Amacımız Aydın'ın içini gezmekti aslında. Ama ben Aydın'ı böyle hatırlamıyormuşum hiç -ya da uzun süredir Konya ve Denizli arasında git gel yaptığım için -, daracık sokaklar, hafta içi ve saat öğleyin 3 olmasına karşın o trafiği görmeniz lazımdı! İstanbul'u aratmıyordu. Gezmek istediğimiz yerlerde park yeri bile bulamadık. Zaten daracık olan sokakların kenarları park eden arabalardan da geçemiyordu. Yani bu işe bir çözüm bulmaları gerekiyordu bence şu saate kadar. Neyse, yine şikayetimde bulunduğuma göre asıl konumuza dönebi

Yunan Mitolojisi 2: Titanlar ve Olimposlular Arasındaki Savaş

Resim
Yunan Mitolojisinin ikinci kısmındayız. Önceki yazılarımın devamı niteliğinde bu yazı, o yüzden önceki ilgili yazılarımı şuradan görebilirsiniz: Yunan Mitolojisi Yunan Mitolojisi 2 Titanlar ve Olimposlular Arasındaki Savaş -Uranus'ün ölümünden sonra dünya yeniden barışa kavuşmuştu. Cronus ve Rhea uzun süre her şeyi kontrol altında tuttular. Fakat bir gün Cronus'un aklına babası Uranus'un onu lanetlediği aklına geldi. Acaba bir gün onun çocuğu da kendisini devirmeye çalışır mıydı? -Rhea bir gün hamile kaldı ve tabii Cronus bu habere mutlu olamadı. Tarihin kendisini yenilemesinden korktuğu için çocuk doğar doğmaz bebeği bir bütün olarak yutuverdi.  Cronus sonraki doğan diğer dört çocuğu için de aynısını yaptı. Rhea bu duruma çok sinirlendi ve hangi şekilde olursa olsun çocuklarını kurtaracağına yemin etti. -Rhea altıncı kez hamile kaldığında çocuğunu kocasından kurtarmak için hemen bir plan yaptı. Doğum anı yaklaşırken sanki doğum yapıyormuş gibi rol yaptı. Büyük bir taş alıp

Yunan Mitolojisi 1: Yaratılış

Resim
Üniversite 1. sınıfın ilk döneminde gördüğümüz bir dersti Yunan Mitolojisi. Oldukça basit ama benim için en eğlenceli dersti ve öyle kaldı. Size Yunan Mitolojisinden başlayarak tüm mitleri anlatmayı planlıyorum. Yunan Mitolojisini okulda işlemiş olduğumuz Gods and Goddesses in Greek Mythology - Michelle M. Houle kitabından çevirip özetleyeceğim. Bu kitapla ilgili de sonra bilgi vereceğim zaten. O zaman ilk mitimiz olan Creation yani Yaratılıştan başlayalım. Yunan Mitolojisi 1 Yaratılış -Hiçbir şey yokken sadece Kaos vardı. Karadan, topraktan, denizden, insanlardan, tanrılardan önce. Kaos boşluğun adıydı. Kaos zamanında ne düzen ne düzensizlik vardı. Ay ya da güneş yoktu. Zaman bile henüz var olmamıştı. En sonunda kaos kendiliğinden parçalandı, dağıldı ve yeryünüzü, gökyüzünü, denizi oluşturdu. Bu dağılma yaşandıktan sonra her şey çok mükemmel ve huzurluydu. -Kaos dağılıp başka şeylere dönüştükten sonra yokluktan bir anne var oldu. İsmi Gaia 'ydı ve anlamı yeryüzü ydü. Gaia, yeryü

Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş - Desiderus Erasmus

Resim
Bu sene geçen senelere göre çok daha fazla kitap okumak en büyük hedeflerimden biri. Açıkçası kaç kitap okuduğumdan emin değilim geçen senelerde. Herhangi bir yere kaydetmedim okuduklarımı. Ama en fazla 40 kitaptır. Bu sene bunun sıkı takibini yapacağım ve hedefimi 60 kitap olarak belirledim. Okuduklarımın hepsini de bloğumda paylaşacağım. Bu senenin ilk kitabı hümanist yazar Erasmus'un Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş kitabı oldu. glykys  apeiro  polemos Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş Her şeyden önce kısaca Erasmus'dan bahsedecek olursam 1466 ylında Rotterdam'da doğup 1536 yılında Basel'de öldü. Rönesansla birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının öncülerindendi. 1511 yılının haziranında yazdığı Deliliğe Övgü isimli denemesi onun en başarılı eseri oldu. Fakat bu yazımda ben  glykys apeiro polemos , yani Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş deyip,  bu eserinden bahsedeceğim. Önce kitabın arka kapağındaki açıklama göz atalım: Can Yayınları'nın Kısa Klasikler adı altında paylaştığı k

Lykos'un Kıyısındaki Laodikeia

Resim
Antik Laodikeia Kenti ya da Lykos'un Kıyısındaki Laodikeia Bu antik kent Denizli ilinin 6 km. kuzeyinde, Eskişehir, Goncalı, Bozburun ve Korucuk Mahallesi sınırları içinde kalıyor.  Güneşin altında baya yürümek zorunda kalmıştık ve her yerini gezebildiğimizden bile emin değilim. Oradayken hala kazılar yapılıyordu ve hala kalıntılar bulunuyordu. Anadolu'nun en büyük ikinci antik kenti olma özelliğine sahip. Size kısaca buranın özelliklerinden ve tarihinden bahsedeceğim. Detaylı tarihi için aşağıda resim paylaştım, merak ederseniz onu okuyabilirsiniz. Yapılan kazılar sonucunda buranın M.Ö. 5500'de Erken Kalkolitik Çağ , yani Bakır Çağı'ndan itibaren yerleşik bir hayat olduğuna dair kanıtlar ortaya çıkarıldı. Geç Kalkolitik ve ilk Tunç Çağı'nda da yerleşim hayatının devam ettiğine dair seramik, çakmak taş gibi kalıntılara rastlandı. Buradaki yaşam 7 yüzyıla kadar aralıksız olarak devam etti. Roma yönetiminin buraya verdiği değeri Çiçero, M.Ö. 50li yıllarda buraya uğray

Çocukluk Anılarım ve Boncuk

Resim
Hayvanları her zaman insanlardan daha çok sevdim. Bu her zaman önüne geçemediğim bir durum. Genel olarak insanları sevemiyorum. Hayvanlarla ilişkilerim çok iyiydi çocukluğumdan beri. Çocukluğumda filmlerdeki gibi bir hayatım vardı. Aydın'da müstakil, iki katlı çok hoş bir yerde oturuyorduk. Kocaman bahçesi vardı. Site şeklindeydi, etrafı hep müstakil evlerle doluydu ve en güzeli biraz ilerideki bir parkta papatya bahçesi vardı. Oradan gelir sanırım, en sevdiğim çiçektir papatya. Ama orada hatırladığım en güzel şey, belki de çocukça duygularla çok daha yoğun hissettiğim yıldızlardı benim için. Bahçeye açılan balkonumuzda kocaman bir kanepemiz vardı. Yazın her gece orada yıldızları izleyerek uyuyakalırdım ve annem beni yukarıya odama taşırdı. Hatta bir gece bu duruma çok sinirlenip annem beni odama geri taşıdıktan sonra geri inip balkonda uyumuştum. Bir keresinde evden kaçmışım. Annemlerin ödü patlaşmış, beni sora sora papatya bahçesinde bulmuşlar. Alışkanlıklarım, en'lerimin çoğ

Yeni Yılınız Kutlu Olsun!

Resim
Yepyeni bir sayfa açmanın tam vaktinin geldiği zaman, en sevdiğim vakit. Yılbaşı kutlamalarına aslında iki hafta önce hafta sonu başladım, sevdiğim herkesle geçirmeye çalıştığım için. Önce ailemle. Normalde ben kocaman bir çam ağacı alıp süsleyecektim, fakat annem çok para harcamayayım diye sanırım gitmiş, 60 cm'lik ağaç almış. Artık onu süsledim ben de. Diğer sene daha büyük bir ağaç almayı planlıyorum.  Ailemle sıradan bir kutlama yaptık. Evde, bol bol pasta, börek ve kurabiyelerle geçti. İkinci hafta ise arkadaşlarımdan biriyle geçirdik. Loş ışık ve şarap eşliğinde, tatlı geçen bir vakitti. Yılbaşında ise Ankara'daydım. Arkadaşlarla hafif alkol eşliğinde DnD adında (Dungeon & Dragons -Zindanlar ve Ejderhalar) bir oyun oynadık. Stranger Things'i izlediyseniz vardı ilk bölümlerinde. Bir masa başına herkes oturuyor. İyice o havaya girmek için bir mum ışığı kullanılabilir. Sonra ortaya Game Master yani oyun Oyun Ustası'nın yarattığı bir harita konulur. Bu harita üzer