Spoiler (detay) içermez.

Çok eğlenerek izlediğim bir animeden bahsetmek istiyorum: Spy x Family. Normalde Tatsuya Endo tarafından yazılmış bir manga olan bu seri, 9 Nisan 2022 tarihinde dizi olarak yayınlanmaya başladı. Şu an 2 sezondan oluşuyor ve 3. sezonu da ilerleyen zamanlarda gelecek. Sezonlar 11, 12 bölümden oluşuyor ve bölümler 20 dakika civarı sürüyor. Şu an IMDB puanı 8,5/10; benim puanımsa 10/10.

Dizimiz ülkeler arasında gerilimin fazla olduğu ve casusluğun yaygın olduğu kurgusal bir dünyada geçiyor. Üst düzey bir hükümet görevlisine ulaşabilmek için seçkin bir okula sızmakla görevlendirilen Twilight (Alacakaranlık, resimde soldaki) adındaki casusun maceralarını izliyoruz. Bunu yapabilmesi için Alacakaranlık bir aile kurmalı ve çocuğunu seçkin okula göndermelidir. 

İşin ilginç kısmı ise Alacakaranlık hiç evlenmemiş, bekar bir adamdır. bu yüzden bir çocuğu evlat edinmeye ve ailesiymiş gibi rol yapabilecek bir eşe ihtiyacı vardır. Anya adında dünya sevimlisi bir kızı evlat edinir ve Anya'nın akıl okuma yeteneği vardır. Eş olarak da Yor adında da bir suikastçıyı bulur. Fakat kimse kimsenin ne olduğunu bilmemektedir. Alacakaranlık, Yor'un suiksastçı olduğunu ve Yor da, Alacakaranlık'ın casus olduğunu bilmemektedir. Ve tabii ki Anya'nın da zihin okuyabildiği bilinmez. Fakat Anya, zihin okuyabildiği için her şeyin farkındadır. 

Casusluk, komedi ve aile unsurlarının birleştiği güçlü bir konuya sahip anime. Karakterlerin kendine has, gelişmiş özellikleri sayesinde diziyi seve seve takip ettim. Bazı yerlerde Naruto ile ilgili benzerlikler, hatta ona atıfta bulunduğunu düşündüğüm yerler oldu. Bazı karakterlerin anlatım biçimi Naruto ile ilişkilendirilebilir. Anya'nın okul arkadaşı, ve Alacakaranlık'ın da ulaşmaya çalıştığı ailenin oğlu olan, Damian Desmond karakteri Naruto'dan Sasuke karakterine oldukça benzediğini düşünüyorum. Ayrıca ilerleyen bölümlerde yine Naruto'da özel bir güç olan Rasengan tekniğine atıfta bulunduğunu rahatça görebilirsiniz. Tabii bunlar diziyi taklit şeklinde göstermiyor. Kendine has, çok hoş bir şekilde ilerliyor dizi.

Önceden anime önerilerine başladığımda bahsetmiş olmalıyım ki normalde anime sevmem çizimlerinden dolayı. Fakat bunun dışına çıkabilmiş diziler var ve bu da onlardan biri. Anya'nın yüz ifadeleri, Yor'un utangaçlığı, Alacakaranlık'ın kılık değiştirebilme özelliği oldukça iyi bir şekilde çizilmiş ve aksettirilmiş. İzlemeli misiniz? Kesinlikle bir göz atmaya değecek, son derece eğlenceli ve ilgi çekici bir seri. Manga versiyonu internetten bulabilirsiniz. 

***

Instagram: @kayipfisilti

Tüm dizi önerilerimi görün

Tüm dizi&film önerilerimi görün

Kaynak
İlk ve ikinci resim: Wallpaper Abyss 3. resim: Wallpaper Flare

 Uzun zaman sonra istemeden de olsa sabahın beşinde uyandım ve sonrasında geri uyuyamadım. Sıcacık yatağımdan kalkmakta zorlansam da gün doğumunu izleme fikri beni ele geçirdi. Gün doğumunu her zaman daha çok sevmişimdir, gün batımından bile fazla... Karanlığın aydınlığa çıktığı anlar hep içimi umut ve sevgiyle dolduruyor. 

Kahvemi alıp balkona çıktım. Hep kuşlar beni cıvıldayarak uyandırırdı, bu sabah ben onları uyandırdım. Balkonumuzda tavana asılı bitkiler var, onların üzerine tünemişler, uyuyorlarmış. Beni hissettiklerinde uyandılar. Pek memnun değil gibilerdi beni gördüklerine. Galiba kızdılar çünkü hemen tüydüler. Aslında rahatsız etmek istememiştim onları. Ama tabii bir kuşun cıvıldayarak insanı uyandırmasıyla, daha güneş bile doğmamışken bir devin karanlıkta belirmesi çok da hoş gelmiyor galiba kulağa. 

Neyse, balkonda yerime geçtim ve dağlara doğru uzunca daldım. Henüz yeni ısınmakta olan havalar yine de sabaha karşı güzel bir soğuk esintiyle etrafımı sardı. Henüz gün doğumuna vardı. Dün başlamış olduğum kitabı okumaya karar verdim bu sırada. Zaten kısa bir süre sonra da gecenin karanlığı yavaşça güzel bir  güne uyanmaya başladı. Siyahtan, koyu maviye, koyu maviden parlement mavisine doğru kayarken gökyüzü, ufku aydınlatan farklı renkler kendini gösterdi. Ufuk, kızılımsı pembemsi pastel renkler ve turuncu, mor çizgilerden oluşan bir tuvale dönüşüyor. Şimdi kuşların şarkıları başlıyor. Az önceki kadar rahatsız olmadıklarını görüyorum benden. Balkonun öte ucuna koyduğum ekmek kırıntılarını yiyorlar çünkü. 

Gün doğumunda içimi huzur kaplamasının yanı sıra, garip gelecektir ama, güneş hanımdan önce uyanmak kendimi güçlü hissettiriyor. Daha güneş doğmamışken ben doğmuşçasına garip bir his. Daha odamı o aydınlatmadan önce, ona el sallayan ben. Sanırım bir yarış hissi bu, doğaya karşı. Ben böyle başladım haftaya. Herkese iyi haftalar diliyorum; rahatladığınız, tutkularınızın peşinden gittiğiniz bir hafta olsun...

Efsaneler ülkesinde ve büyünün olduğu zamanında, yüce bir krallığın hikayesi genç bir çocuğun omuzlarındaydı. Onun adı... Merlin.

Spoiler içermez... 

İzlediğiniz ilk yabancı diziyi hatırlıyor musunuz? Ben ilk üçünü hatırlıyorum! İlki Merlin idi. Bundan neredeyse 12-13 sene önce... Galiba o zamanlar popüler diziler arasındaydı. Diğerleri ise Supernatural ve Hannibal'dı. Bunca sene sonra Merlin ile ilgili aklımda sadece sonu kalmış -ki o da sonu değilmiş!- Diziyi çok sevdiğimi hatırlayarak arkadaşımla beraber tekrar izlemeye karar verdik. Yıllar sonra ilk defa tekrar izledim baştan sona yani. Bahsedeyim şimdi diziden...

Dizi 5 sezon, 13'er bölümden oluşuyor ve yaklaşık olarak bir saat sürüyor bölümler. 2008 yılında başlayan dizi bir İngiliz dizisidir ve senaryosu Julian Jones tarafından kurgulanmıştır. Fantastik, macera, kurgu türüne giren bu dizinin fragmanıyla başlayalım...

Fragman

BBC'de yayınlanmış olan Merlin'i Disney Plus, Prime Video gibi sitelerden izleyebilirsiniz. IMDb puanı 7.9/10, benim puanımsa 7/10. Başrolde Colin Morgan (Merlin)  ve Bradley James (Prens Arthur) vardır.

Konusuna gelelim; Camelot krallığı büyüyü yasaklamıştır çünkü zamanında büyüler kötüye kullanılmıştır. Bunlar çok uzun zaman öncedir. Kral Uther Pendragon biraz yobaz diyebileceğimiz, krallığı için her şeyi yapan fakat tercihleri asla doğru olmayan bir karakterdir. Büyüyü yasaklamakla kalmıyor; büyü yapan herkesi idam ettiriyor. Bu barbarca kararı büyücüleri kızdırıyor ve rahatça büyü yapabilmek için krallıkta birçok olay dönüyor. 

Fakat iyi büyücüler de vardır ve bunlardan biri Merlin'dir. Kralın oğlu Arthur'un yardımcısı olmuştur. Büyü yapabildiğini bilen tek kişi ise aynı odada kaldığı ve babası gibi olan Gaius'tur. Merlin, Arthur'a her zaman sadık kalmıştır ve onu her şeyden korumaya çalışmıştır. Yani gizlice büyülerini kullanarak krallığı ve Arthur'u tehtid eden her şeye karşı...

Karakterler & Oyuncular

Colin Morgan, diziye ismini veren karakter Merlin olarak karşımıza çıkıyor. Başrol oyuncusu. Kendisi bilmese de gelmiş geçmiş en büyük büyücülerdendir. Prens Artur'un hizmetçisidir ve ona çok sadıktır. Kaderinde büyüyü geri getirebilecek olan Prens Arthur'un kral olmasında yardımcı olmak vardır. Prens Arthur ile çoğu zaman abi-kardeş ilişkisi gibi bir ilişki vardır. Birbirleriyle sürekli uğraşırlar fakat birbirlerini çok da severler. Çok zeki bir karakter olmasınn yanı sıra eğlenceli ve romantiktir.

Bradley James ise Prens Arthur olarak karşımıza çıkıyor. Çok başarılı bir dövüşçü. Vikings dizisini de izlediyseniz orada da kendisini dövüşçü olarak görebilirsiniz. Ona oldukça yakışıyor dövüş rolleri. Dizide inatçı, biraz çocuksu ve salak ama inanılmaz iyi kalpli, babasını gururlandırmaya çalışan biri. Babasının aksine her insana değer veriyor, hor görülen hizmetçilere karşı bile iyi davranıyor.

Katie McGrath, Morgana'yı canlandırıyor. Ailesini küçük yaşta kaybetmesi ve babasıyla olan sorunları yüzüden başlarda iyi görünen karakter sonralarında büyük bir değişim yaşıyor. Adalet duygusu gün geçtikçe köreliyor ve Camelot'un en büyük sorunlarından biri haline geliyor.

Yer

Merlin dizisi Galler'de çekildi. Büyük tarihi yapıları ve inanılmaz güzel doğasıyla kendimizi büyü dünyasına kaptırmadan duramıyoruz.

Kostüm

Genel olarak erkek karakterler zırhla gezerken, kadın oyuncular göğüs dekolteli, antika işlemeli süsleme elbiseler giyiyorlar. Hizmetçiler daha gösterişsiz giyiniyor. Morgana karakteri ise başlarda renkli giyinmesine karşın sonralarda daha karanlık, gotik tarzı kıyafetler tercih ediyor.

Genel Değerlendirmem

İlk izlediğim yabancı dizi olduğundan dolayı tabii ki her zaman yeri ayrı olacak. İzlerken çok keyif alsam da eskiden hatırlamadığım bazı şeyleri gördüm bu izlediğimde. Bazı konular çok sık tekrar ediyor. Özellikle sürekli bir kandırılma olayı oluyor. Gaius karakteri, kralın çok yakın dostu olmasının yanı sıra oldukça güvenilir olduğunu birçok kez kanıtlayan biri fakat dizide sürekli tüm suçlar ona atılıyor. Bu olayların çok tekrarlanması biraz absürt. Fakat bunun dışında negatif bir durum yok. İzlemeli misiniz? Fantastik, büyü konulu dizileri seviyorsanız kesinlikle!

***

Instagram: @kayipfisilti

Tüm dizi önerilerimi görün

Tüm dizi & film önerilerimi görün